Pendik seks escort soğuk bir Kasım akşamıydı. Denizden gelen rüzgar, sahildeki bankları yalayıp geçerken, bir köşe başında bekleyen genç bir kadın montunun yakasını kaldırarak ürperdi. Ayşegül, 24 yaşındaydı ama gözleri sanki 40 yıl yaşanmışlığı taşıyordu.
Doğu’dan göç eden bir ailenin kızıydı. Hayatın adaletsizliğini daha çocuk yaşta öğrenmişti. İstanbul’a, daha doğrusu Pendik escort geliş hikayesi bir özgürlük arayışıydı, ama karşılaştığı gerçek bambaşkaydı.
Önce tekstilde çalıştı, sonra bir lokantada bulaşık yıkadı. Ancak barınma sorunları, yüksek oral kiralar ve geçim derdi onu iyice zorladı. Gün geldi, cebinde beş kuruş kalmadı. Geceleri sokak lambalarının altında, sahil parklarında sabahladığı zamanlar oldu.
Tam da o zamanlarda, bir kadınla tanıştı. Güzel konuşuyordu, “yardımcı olurum” dedi. Başta korktu. Ama zamanla, gece hayatına sürüklendi. İlk kez makyaj yaptığı gece, aynada kendini tanıyamamıştı. Kırmızı ruju dudağına sürdü, ama o ruj kırık bir aynada çatlaklar arasında kayboldu.
Ayşegül artık geceleri sokaklarda, Pendik esc arka mahallelerinde yaşıyordu. Sabah olunca bir köşeye çekilir, insanların gözlerine bakmadan yürürdü. Herkes onun adını unutmuştu. O da kendi ismini unutmak üzereydi.
Bir gün, Pendik escort Kadın Dayanışma Merkezi’nin afişini gördü:
“Geçmişin kim olduğun değildir. Gel, yeniden başlayalım.”
O söz içini titretti. Günlerce düşündü. Sonunda bir sabah, uykusuz ama kararlı adımlarla merkeze gitti. İçeridekiler ona çay uzattı, göz teması kurdu, “anlat” dedi. O anlattı. Sustukları döküldü.
Bir yanıt yazın