Deniz, 28 yaşında, hayatının karmaşasından uzaklaşmak için İstanbul’un kalabalığından nispeten daha sakin bir yere taşınmak istemişti. Tercihi milf Ataşehir olmuştu. Modern binaları, parkları ve ulaşım kolaylığıyla kendine yeni bir hayat kurmak için ideal bir yerdi. Kafasında hâlâ eski hayatının yankıları vardı ama yeni bir sayfa açmaya kararlıydı.
Mimar olarak çalışıyordu. Günlerinin büyük kısmını projeler çizerek, toplantılar yaparak geçiriyordu. Ama asıl tutkusu, akşam eve döndüğünde eline defterini alıp yazdığı kısa hikâyelerdi. Kimse bilmiyordu bunu. Yazmak onun için terapi gibiydi. Sadece kalemle konuşabiliyordu.
Yeni taşındığı sitenin hemen karşısında küçük bir kitap kafe keşfetmişti: “Zihin Aralığı”. Her hafta sonu sabah erkenden oraya gider, köşedeki cam kenarındaki masaya oturur, kahvesini yudumlayarak kalabalığı izlerdi. Ataşehir escort bu yeni hayatı ona düşündüğünden fazlasını vermeye başlamıştı.
Bir gün kafede otururken yan masaya bir anne-kız oturdu. Kız çantasından kitap çıkarıp annesine bir şeyler okumaya başladı. Deniz, o an geçmişine götten döndü. Annesiyle geçirdiği kısacık çocukluk yıllarını hatırladı. Annesi de ona kitap okur, sonra birlikte hayaller kurarlardı. O günden sonra Deniz, kendi yazdığı hikâyelerde annesini yeniden yaşatmaya başladı. Kelimeler, bir zamanlar kaybettiği sıcaklığı geri getiriyordu.
Ataşehir escort düzenli sokaklarında yürürken artık sadece adım atmıyor, kendini de yeniden inşa ediyordu. Yeni insanlarla tanışıyor, mimari projelerine hayatın içinden ayrıntılar katıyordu. Her bina, her pencere, onun için birer öyküye dönüşüyordu.
Bir akşam, yine kafede otururken defterini açtı ve yazmaya başladı: “Deniz, hayatın ona sunduğu ikinci şansı kabul etmişti. Geçmişin yükünü sırtından bırakmış, artık kalemiyle geleceğe doğru yürüyordu.” O gün, ilk hikâyesini bitirdi ve bir karar aldı. Yazdıklarını bir araya getirip yayımlayacaktı.
Ataşehir artık sadece bir yaşam alanı değil, onun yeni başlangıçlarının adresiydi.
Bir yanıt yazın