
Yaren, 26 yaşında genç bir kadındı. Üsküdar escort ara sokaklarında, eski bir apartmanın dördüncü katındaki küçücük bir dairede yaşıyordu. İstanbul’a üniversite için gelmişti, ama hayat planladığı gibi ilerlememişti. Babası küçük bir şehirde esnaftı, annesi ise genç yaşta vefat etmişti. Eğitimini tamamlayamadan geçim derdine düşmüştü. Bir yandan kira, bir yandan fatura, bir yandan da hayatın sessiz baskısı… Yaren, yalnızca hayatta kalmaya çalışıyordu.
Gündüzleri bir kafede çalışıyordu; sabah erken saatlerde çay demlemekle başlıyordu güne. Öğleye doğru müşteri akını artar, her masaya yetişmeye çalışırken sırtındaki ağrılar daha da şiddetlenirdi. Üsküdar’ın meydanına yakın bu kafe, tarihi dokusu ve deniz manzarasıyla dolup taşardı. Ama Yaren için bu manzara yalnızca camın öteki tarafındaki bir güzellikti. O ise hep içerideydi; hizmet eden, koşuşturan, terleyen tarafta.
Akşamları eve dönerken alışveriş torbalarını güçlükle taşırdı. Markette ürünleri incelerken her fiyat etiketine dikkatlice bakar, çoğu zaman temel sex gıdalardan bile vazgeçmek zorunda kalırdı. Ekonomik sıkıntılar artık bir durum değil, hayatın kendisi olmuştu. Fakat Yaren kolay yoldan para kazanmayı hiç düşünmemişti. Kendi değerlerinden ödün vermeden ayakta kalmak onun için gurur meselesiydi.
Bir gün, kafede müşterilerden biri Yaren’in halini fark etti. Kadın yaşlıydı, kibarca konuştu. “Sen buraya ait değilsin kızım, gözlerinde başka bir ışık var,” dedi. Bu cümle, Yaren’in içinde bir şeyleri tetikledi. Ertesi gün, mesai sonrası belediyenin açtığı ücretsiz bilgisayar kursuna yazıldı. Bilgisayar öğrenmek, belki de daha iyi bir iş bulmanın ilk adımı olacaktı.
Haftalar geçtikçe, gündüzleri kafede çalışıp akşamları kursa gitmeye başladı. Cimcif yorgundu ama umudu yeniden doğmuştu. Kendisini geliştirmek, farklı bir alanda çalışmak ve yeniden üniversiteye dönmek istiyordu. Kurs hocasının yönlendirmesiyle küçük bir şirketin ofis asistanı ilanına başvurdu ve kabul edildi.
Yaren artık daha az yoruluyordu ama daha çok üretiyor, daha çok öğreniyordu. Üsküdar escort sokaklarında yürürken başı daha dikti. Yaşam zordu, evet. Ama Yaren direndi. Kendini bırakmadı. Çünkü biliyordu ki; bazen en sessiz mücadele, en güçlü olanıdır.
Bir yanıt yazın