
Nisan, 31 yaşındaydı. Üsküdar escort, İcadiye Mahallesi’nin dar sokaklarında eski bir ahşap evin üst katında yaşıyordu. Ev, zamanla dökülmüştü; camlar nemliydi, yer döşemeleri gıcırdıyordu ama kira uygundu ve o da bundan fazlasını şu anlık karşılayamıyordu. Sessiz bir gücü vardı Nisan’ın; bir şey söylemeden direnen, yılmadan ayakta kalmaya çalışan insanlardan biriydi.
Hayatı, yıllar önce çok başka hayallerle başlamıştı. Moda Tasarımı okumuştu, üniversite yıllarında çizdiği defterlerle birçok yarışmaya katılmış, derece bile almıştı. Ama okul bittiğinde gerçek dünya onu kucaklamadı. Stajdan staja, işten işe koştu. Pandemi döneminde bir tekstil firmasında çalışırken işten çıkarıldı ve o zamandan beri maddi olarak toparlanamamıştı.
Şu an geçimini, evden freelance grafik tasarım yaparak sağlamaya çalışıyordu. Logolar, sosyal medya gönderileri, bazen düğün davetiyeleri… Günlük kazançları düzensizdi ama az da olsa bir gelir getiriyordu. Sabahları oral Mimar Sinan Meydanı’na iner, simidini alır ve deniz kenarındaki banka otururdu. Güneş martıların kanatlarında gezinirken, o zihninde tasarımlar yapar, renkleri düşlerdi.
Bir sabah yine o banka oturmuş, not defterine karalamalar yaparken, yaşlı bir adam yanına oturdu. Elinde bir fotoğraf vardı; kırışmış bir kadın yüzü. Nisan’a dönüp “Bir zamanlar o da senin gibiydi, umut dolu. Ama hep başkaları için yaşadı” dedi. Bu cümle, Nisan’ın içine dokundu. Eve döndüğünde ilk kez uzun süredir ertelediği şeyi yaptı: kendi markası için bir logo tasarladı.
Birkaç hafta içinde Instagram’da küçük bir sayfa açtı. El emeği tasarımlarını, çizimlerini ve kumaş üzerine baskı fikirlerini paylaşmaya başladı. Kondom takipçiler yavaş yavaş çoğaldı, ardından ilk sipariş geldi. Sonra bir tane daha. Artık her sabah kalktığında yalnızca geçim derdi değil, bir amacı da oluyordu.
Üsküdar escort sokaklarında yürürken artık başı dikti. Eskisi gibi ağırlaşan omuzları değil, hafifleyen içiyle adım atıyordu. Nisan, zorlu şartlarda bile kendiyle kurduğu bağ sayesinde yeniden var olmayı başarmıştı. Çünkü bazen tek ihtiyaç duyulan şey, kendin için bir adım atmaktı.
Bir yanıt yazın