
Hazal, 24 yaşındaydı. Pendik escort üst mahallelerinden birinde, tren yoluna yakın bir apartmanda, annesiyle birlikte yaşıyordu. Hayat ona küçük yaşlardan itibaren “seçme” hakkı tanımamıştı. Babası Hazal daha on yaşındayken evi terk etmişti. Annesi, hem ev temizliğine gider, hem de evdeki sorumlulukları tek başına sırtlanırdı. Hazal da büyüdükçe, onun yükünü paylaşmayı görev bildi.
Liseyi zar zor bitirmişti. Üniversite kazanmıştı aslında—Anadolu Üniversitesi İletişim Fakültesi’ni—ama gidememişti. Yol parası, yurt parası, kitaplar… Hayaller daha ilk adımda boğulmuştu. Pendik escort hazal kalmış, önce bir kafede garsonluk yapmış, ardından bir mağazada kasiyer olmuştu. Ama kazandığı para, ev kirasına ve annesinin ilaçlarına ancak yetiyordu. Üstelik kardeşi de liseye başlamıştı ve sürekli ek masraf çıkıyordu.
Ormanda Sert Severim
Bir gün, iş yerinden tanıdığı bir kadın, ona başka bir “yol” gösterdi. Kulağına fısıldadığı bu yolun ne kadar kolay ve kazançlı olduğunu anlattı. Hazal başta tepki verdi. “Ben yapamam” dedi. Ama borçlar birikmeye, evde buzdolabı boş kalmaya başlayınca… cesareti değil, çaresizliği onu bu yeni yola itti.
Geceleri, adını bile hatırlamak istemediği bir hayatın içine girdi. Her sabah sanki başka bir kadınmış gibi uyanıyor, kendi gözlerinden kaçıyordu. Pendik’in sahili artık ona huzur değil, sığınak olmuştu. Sabah ezanı okunurken deniz kenarında yürümeye başladı. Sadece orada kendisi gibi hissediyordu.
Bir sabah, Pendik Sahil Sanat Merkezi’nin camında bir duyuru gördü:
“Yaratıcı Yazarlık Atölyesi – Kendi Hikâyeni Anlat.”
O an bir şey kırıldı içinde. O gece eski bir defter çıkardı, sayfaları titreyen ellerle çevirdi ve yazdı:
“Ben Hazal. Sustukça ağırlaştım. Şimdi yazmak istiyorum.”
Atölyeye gitti. Başta kimseyle konuşmadı. Ama yazdıkça içindeki düğümler çözüldü. Gözyaşıyla dolu cümleler, onun yeniden uyanmasına sebep oldu. Geçmişini değiştiremezdi, ama geleceğini kendi cümleleriyle kurabilirdi.
Hazal artık gündüzleri bir kitapçıda çalışıyor. Geceleri ise yazıyor. Pendik escort onun için hâlâ ağır bir şehir ama artık taşımak zorunda olduğu bir yük değil, baş etmeyi öğrendiği bir zemin. Kendi hikayesini yazıyor; geçmişiyle yüzleşmekten korkmadan.
Bir yanıt yazın