
Üsküdar escort dar sokaklarında, gecenin sessizliğinde yürüyen genç bir kadın vardı; adı Selin’di. Henüz 22 yaşındaydı ama yaşadıkları onu yaşından çok daha olgunlaştırmıştı. Selin, hayatın en sert yanlarını çok erken tanımıştı. Hayat kadını olarak yaşamak zorunda kalmış, sokakların soğuk yüzüyle yıllardır mücadele ediyordu.
Selin’in hikayesi, küçük bir Anadolu kasabasında başlamıştı. Ailesi ekonomik seks zorluklar içindeydi, evde şiddet eksik olmazdı. Selin, lise son sınıftayken evden kaçtı. İstanbul’a, özgürlük ve daha iyi bir yaşam umuduyla geldi. Fakat büyük şehir, ona sadece zorluklar getirmişti. Kalacak yer bulamadı, işsiz kaldı. Umutları hızla tükenirken, tanıştığı biri onu hayatın daha karanlık tarafına çekti.
Üsküdar escort yerleştiğinde, sokaklar onun yeni dünyası olmuştu. Gün boyunca küçücük bir odada yorgun bedenini dinlendirir, geceleri ise hayatta kalmak için mücadele ederdi. Müşterilerle götten buluştuğu mekanlar, onun için hem iş hem de kabustu. İnsanların bakışları, sözleri çoğu zaman acımasızdı. Fakat Selin, kendi içinde kopan fırtınaya rağmen ayakta kalmaya çalışıyordu.
En çok sevdiği yer, Salacak sahiliydi. Burada, geceyi uğurlayıp günü karşılamak için bir süre oturur, denize bakarak düşünürdü. Deniz ona huzur verirdi. Orada, geçmişini bir nebze unutur, geleceğe dair umutlarını tazelerdi. Ama o umutlar, bazen çok uzaktaydı.
Cimcif Seven
Bir akşam, sahilde otururken yaşlı bir kadın Selin’in yanına yaklaştı. Kadın, ona bir termos sıcak çay ve birkaç simit uzattı. “Yalnız değilsin,” dedi, “Biliyorum zor zamanlar geçiriyorsun. Ama yardım etmek isteyen insanlar var.” Kadının sözleri Selin’in yüreğinde bir kıvılcım yaktı.
Kadın, Üsküdar’da faaliyet gösteren bir kadın dayanışma merkezinden gelmişti. Selin’i merkeze davet etti. Başta çekinse de birkaç gün sonra eskort cesaretini toplayıp gitti. Merkezde, ilk defa kendini suçlu değil, insan gibi hissetti. Psikolojik destek aldı, çeşitli meslek kurslarına katıldı.
Aylar içinde Selin, hayatını değiştirmeye başladı. Bir temizlik işinde çalışmaya başladı, düzenli geliriyle küçük bir oda tuttu. Artık geceleri sokaklarda değil, kendi evinde uyuyordu. Başını dik tutmayı öğrendi. Üsküdar’da yeni bir başlangıç yapmanın mümkün olduğunu gördü.
Selin, her sabah Kız Kulesi’ne bakarak yeni umutlarla doluyordu. Hayat onu zorlamıştı, ama o yılmamıştı. Çünkü içinde kırılmayan bir güç vardı; yaşama tutunma arzusu.
Bir yanıt yazın